Hikayelerim
Aslıhan Elif
Korkmuyor musun bu saatte burada yürümeye' diye bir ses geldi arkadan,
Yine biri peşime takıldı diye düşünerek arkasına bakmadan koşar adımlarla ilerlerken sokakta.
Adamın geride kaldığına emin oldu ve rahatladı,
Tam o sırada aynı ses uzaklaşmanın vermiş olduğu boğuklukla;
'Aslı' diye bağırdı.
Sigaradan olsa gerek sesi hırıltılıydı ve öksürüyordu.
Durdu ve arkasını döndü Aslı,
Karanlıktan yüzü seçilmeyen adama baktı.
Yanına yaklaşmasını bekledi.
'Senin gibi küçük bir kız çocuğu için pek güvenli değil bu sokaklar' dedi adam
'Ben' dedi Aslı, 'Ben küçük değilim'
Adam gülümsedi sonra,
'Peki, değilsin' dedi
Ve sonra aynı yöne doğru beraber yürüdüler hiçbir şey söylemeden.
Adam bir sigara yaktı,
Sigaranın yanan kırmızı ucu ve sokak lambasının zayıflamış ışığı dışında her yer karanlıktı.
Nereye gittiklerini neden gittiklerini konuşmadılar.
Sadece yürüdüler.
Aslı bu sahneyi defalarca kurmuştu kafasında.
Zamanlar ve mekanlar farklıydı ama yanındaki adam aynı adamdı.
Gerisini düşünmedi.
Düşünmek sonranın işiydi.
Şu an yani tam da şu an yanında yürüyordu ve geri kalan tüm sebepler gereksiz ayrıntılardan ibaretti.
Yürüdüler yürüdüler ve sonra bir köşenin başında Kara durdu.
Aslı'ya döndü, konuşmaya başladı.
Benim bir annem var.
Bunca zaman dünyam ondan ibaretti.
Mutluyken, üzgünken hep o vardı yanımda.
Sabahları onun sesiyle uyandım, akşam eve geldiğimde onu gördüm.
Başka kadınları bilmem,
Duygularını, sevdikleri çiçekleri, gitmek istedikleri yerleri...
Sanırım hayatımda hiç şu anki kadar heyecanlanmamıştım.
Bak ellerim titriyor.
Aslı Kara'nın ellerine baktı.
Sigara tutan elinin titrediğini görebiliyordu.
Seni tanımıyorum Aslı,
Ama tanırım.
Severim de.
Senin bana olan sevgini severim.
Hayat en çok böyle güzel sanırım,
En çok böyle heyecanlı,
Sevilince yani.
Sonra birbirlerine bakıp gülümsediler,
Sigarasından son bir fırt çekip yere attı Kara.
Ve 'Tekrar görüşeceğiz' diyerek arkasını dönüp gitti.
Aslı tramvaya yaklaştığında heyecandan buz kesmiş elleriyle, utanmaktan kıpkırmızı olan yanaklarına dokundu.
Tüm yol boyunca gözlerini kapatıp Kara'yı ve söylediklerini tekrar tekrar gözünde canlandırdı.
Bir de Aslı'nın karşısında heyecandan titreyen ellerini...
---
Kara, Aslı'nın yüzünü canlandırdı gözünde,
Utanmaktan kıpkırmızı olan yanakları ve sürekli kaçırdığı gözleri...
Gülümsedi kendi kendine.
---
Nasıl da fark edememişti bunca zaman.
Hayatında ilk kez böyle sevilmiş, ilk kez böyle özel hissetmişti.
Ona bunları hissettiren kadın annesinden sonra hayatına giren ikinci kadın olacaktı.
Tüm bunları düşünerek yürüdü.
---
Oturduğu sokağın başına geldiğinde bir anormallik olduğunu anlatmıştı.
Bağırışmalar, karanlıkta parlayan bir ışık ve çıtırtı sesleri...
Adımlarını hızlandırdı.
Köşeyi döndüğünde alevlerin yutmuş olduğu evden sedyenin üstünde yüzü de dahil tüm vücudu kapatılmış bir ceset çıktığını gördü.
Yere yığılmak istedi bir an.
Nefes almak istedi.
Koşmak, bağırmak istedi.
O ateşlerin içinde olup yanıp kül olmak istedi.
Hiçbirini yapamadı.
Sadece baktı.
---
Kara'nın annesi o gün, o evde hayatını kaybetti.